23 Şubat 2011 Çarşamba

Hayallerim,aşkım ve ben

     Geçen hafta paşa paşa evimizde oturmuş ordan burdan konuştuktan sonra hayal kurmuştuk.Efendim şimdi hayal kurmak deyince insanın aklına hayal kurmak gelir.Bizimkisi öyle değil.Bildiğin hikaye yazmak gibi ama yazmadan sadece sözlü.Bu da nasıl oluyor,nereden çıktı denebilir.Normaldir bunu ilk kez duyanda bir şok etkisi yaratması.
      Ortaokul son sınıfta biz Ezgi'yle yeni yeni kanka olma modundayız,o dönemde bir Leonardo Di Caprio ve Matt Damon furyası var.Daha çok Leonardo furyası demek daha doğru.Titanik batmış millet hüngür hüngür ağlamış,millet bebek yüzlü Leonardo ya aşık olmuş,dergiler boy boy posterini vermiş derken Matt Damon durmuş mu ?Durmamış.O da oturup senaryo yazmış kankisi Ben Affleck le bi de üstüne oynamışlar adı da türkçeye Can Dostum diye çevrilmiş millet filme bayılmış ama Matt Damon ve Ben Affleck ikilisinin üzerinde pek durulmamış yani en azından Leo Di Ca kadar değil.Buraya kadar herşey tamam.
       Ezgi ve Yasemin ikilisi(Yasemin Ezgi'nin çocukluk arkadaşıydı)bu konuda ayrıma düşmüşlerdi.Yasemin Leo'cu Ezgi Matt'ci.İkiside birbirine sevdikleri adamı savunur bilmem ne de bilmem ne .Gel zaman git zaman bana da sordular sence hangisidir diye ben de Matt Damon dedim.Adam daha doğal geldiğinden midir yoksa Ezgi'yi çok sevdiğimden midir bilemem adama tutuldum.Bu sefer Ezgi'yle ben Yasemine'e bu konuda karşı olduk.Sevmiyoduk işte adamı zorla değil ya ?Gerçi sevsen ne olur babanın oğlu mu o senin demezler mi adama derler ama işte yaş 14 15 lere gelipte kanın damarlarında fokurdadığında birilerine hayranlık duymaya başlıyosun,film yıldızı ya da şarkıcı ya da bilmem neci sonra da adına da aşk diyosun.Yemezler anam.Yaşadım ordan biliyorum.
     Konuyu fazla dağıttım esas anlatmak istediğim şey bu değildi.Nerde kalmıştık?Hah.Buldum.Ezgi'yle Yasemin bu ikili üzerine oturup hayal kurmaya başlamışlar.Hatta sanırım sadece bu ikili de değil.Arada dünya kadar Holywood yıldızı amca teyze falan da vardı sanırsam.Bi dünya şey işte.Onlar Türkiye ye geliyo bilmem ne oluyo falan da filan derken Ezgi bunu bana da öğretti.Bak böyle böyle bişi var sende katılır mısın?Eyvallah dedim dinlemeye başladım bunları başta.Şimdi hatırlamıyorum nasıl olduklarını ama baya baya senaryo yazmaya başlamıştı hatunlar.Başta pek Holywood takipçisi olmadığım için kimler olduğunu anlamasamda sonra sonra bende alıştım.
     Derken araya yaz tatili girdi,tatile gidildi gelindi,liseye başlandı.Biz Ezgi'yle aynı okuldayız.Mutsuzuz ama en azından birbirimizi geçmişten tanıyoruz bu yüzden bi nebze daha rahatız arka sıramızda Tuğba var ve o da son derece mutsuz bizim gibi derken biz oturduk bu lise de zaman böyle geçmez hadi hayal kuralım demeye başladık Ezgi'yle.Baş kahramanımız Matt Damon,Ben Affleck onların o zamanki sevgilileri Winona Ryder ve Gwyneth Paltrow.Türkiye ye geldiler bizi buldular ünlü olduk yok biz oraya gittik falan filan derken canımız bunlardan da sıkıldı..Dersler başlamış zaten biz lise de yeniyiz,pek korkumuz yok ama yine de yeni diye bakıyolar adama kurduğun hayaller iyice birbirinin aynısı olmuş derken bi gün teneffüste sırada oturmuşuz arkamızda yine Tuğba var Ezgi'nin aklına bi fikir geldi.
     Hadi bişi yapalım ? Şu kapıdan girecek ilk kişinin hayatını inceleyelim onu takip edelim.Haydaaaaaaaaa !!! Nerden esmişti aklına ki şimdi.Sanatçı kişilik aykırı olcak ya illa.Kabul ettik şaşkınlıkla.Önce abuk sabuk bi tip girdi beğenmedik,sonra bi kız girdi onu da beğenmedik sanırım sonra bi kaç kişi daha girdi onlara da kulp bulduk ve en sonunda biri girdi ki sorma .Ta ta taaaa hayatının hatasını Holywood yıldızına benzemekle yapan bir şahsı muhteremdi ki sorma gitsin.Tamam dedik bu olcak.Biz onun hayatını takip ederken,sınıfımızdaki Matt Damon kılıklıyı da göz hapsine almıştık hatta yetmedi mahalle serserisini de aynı zamanda takip ediyorduk derken bize bir oyun daha çıktı.Hadi bunların üzerinden hayal kuralım.Oy birliğiyle kabul edilmişti.Yalnış olmasın ama figüran oyuncularla beraber hiç yoksa 50 kişilik bi kadromuz vardı.Okulda anlaşılmasın diye hepsine ayrı ayrı yabancı isim soyisim bulmuş bunları ezberlemekle kalmamış çoğuna hayat hikayesi uydurmuştuk.O 50 kişilik kadro da tabi ki biz de vardık başrol oyuncuları olarak.O zamanlar sodyum klorür ün simgesi nedir diye yarım dakika düşünen biz x kişinin hikayedeki adı konumu olayını daha saniyesinde sıralamaya başlardık o derece.Derken derken o kadar çok hikayemiz o kadar çok karakterimiz oldu ki yazsak gerçekten kitap olurdu.Onlarla yattık onlarla kalktık kimse yazdıklarımızdan bişi anlamadı anlamadıkları için biz daha mutlu olduk falan derken yaş 26 olmuş biz hala hayali karakterlerle yatıp kalkıyoruz.Mutlu muyuz?Evet.Ömrümüz yettiğince bu yola başvurcak mıyız?Evet.Çünkü bu hikayeler bizim sorunlarımızı çözmemize de yardımcı oldular.Yüzyüze konuşursak birbirimizi kıracağımıza emin olduğumuz şeyleri hikayelerdeki karakterlerin üzerine yükleyip o şekilde anlattık sorunlarımızı ve o şekilde anlaştık,onlarla büyüdük.Psikoloğumuz oldu bi yerde,bi yerde can sıkıntımızı giderdi vs vs.
    Oturun hayal kurun.Ayağı yere bassın ama bi o kadar da bulutların üzerinde uçsun.Tıpkı bizimkiler gibi...

9 Şubat 2011 Çarşamba

random

      Yaşım itibariyle kulağa pek inandırıcı gelmesede toplamda 13 14 senedir kitap piyasasının içerisindeyim ve yüzyıllar olmuş gibi.Evet evet bildiğin yüzyıl geçmiş gibi.Açıkçası bu iş piyasasında köhnedim ve gerçekten insanlarla hatta insanların dağınıklığıyla uğraşmaktan bıktım.Bide annem bana kızar "Nesss bu odanın hali ne" "Ne varmış halinde" derim kızar.Sonra peşi sıra yüzbintane öğüt gelir falan filan.Ama bilmez ki kızı bir gün içerisinde kaç yüz bin kere mağazasını toplar.İş ayrı der ev ayrı.Haklı bi bakıma da neyse.Ama size yemin edebilirim ki ben düzen manyağı bir insanım.Bişiler düzensizse çıldırırım gelin görün ki iş beni bi yer düzenlemekten nefret ettirdi.Haklı mıyım evet.Herneyse haklılığımı tartışmayacağım çünkü zaten haklı olduğuma çoğu kez inanmayıp bi de o senin mesleğin toplayacaksın tabi diyeceksiniz falan hiç gelemem böyle şeylere.:P
    Allah'ım ne bitmek tükenmez yarı dönem tatilidir bu.Uzadıkça uzuyor,iki hafta bir bitemedi lanet olsun.Biz öğrenciyken o tatil hemen biterdi ya.Bi de tatil sonrasına bilmem ne ödevleri olurdu onları yetiştirmeye çalışırdım tatilden bişi anlamazdım inek olunca insan böyle oluyodu işte.Bi de bizim zamanımızda mantar gibi türemiş alışveriş merkezleri yoktu.Vardı bir iki tane orasıda eve uzaktı ne işimiz vardı çıkmazımız dururken mahalle marketi greens varken uzaklara gitmenin.Bi de biz korkaktık ya.Valla bakk.Millet karneyi alınca o zaman modaydı Mc Donaldsa gidip yemek yerdi arkadaşlarla takılırlardı gezerlerdi biz de saf saf evde otururduk.Biz diyorum Ezgi'yle ben.Ne saftiriğiz ya.Hava kararmadan evde olmalar falan.Off off.Herneyse geçmişe mazi derler.Bu arada duam şudur ki tatilin son günü kar falan yağmasın sonra tatil uzar falan maazallah.Allah korusun dağlara taşlara yarabbimmmm :D 
   Onu geç şu günlerde takıldığım bir konu daha var ki gerçekten insanı geriyor.Sanki mağaza 2500 metrekareymiş gibi insanlar bişi soruyo nerde diyo mesela diyosun üst katta kişisel gelişimde orası nerde diye soruyo.Arkadaşım sen oraya gezmeye geliyosun dimi ben sana aradığın şeyin yerini söylesem o gezmek olmaz ki.O zaman esnaf hesabı yapalım sen istediğini sor ben veriyim alcaksan al almıycaksan gezme defol git mağazayı da batırma. 
   İşin açıkçası şu günlerde bu işe başlamamda katkısı olan insana küfür mü etsem dua mı etsem diye düşünüyorum.Neyse geçicek bunlarda geçicek valla bak.Ara tatil de bitcek sevgililer günü de biticek hepsi geçicek söz veriyorum.
   Sevgililer günü demişken geçen gün kalakaldım.Hatun sevgilisine bildiğin kar küresi aldı ya.Adamlara kızıyoruz peluş ayı almış diye ama kızlar kar küresi aldıktan sonra peluş ayı almaları o kadar da abes değil bence.Yani ikisi birbirini tamamlıyor.Ben o kızın sevgilisi yerinde olsam o kar küresini alır,tövbe tövbeeee.Terkederim ben o kızı ya.Bi de kampanya kitaplarımız var.İçinde ne kadar aşk geçen kitap ismi varsa kampanyaya girmiş.Bi tanesi var ki erkeğin canı yanar kadının ruhu duymaz mı ne öyle bişi.O kitabı bana sevgilim olacak şahıs alsa kafasına geçiriim.Yeminle yaparım yani.Git kolye al çakmak al ne bileyim cart al curt al.Kar küresi bi adama alınır mı ya.Kar küresi dediğin şey kadınlara alınır adama kar küresi alındığı nerde görülmüş.Ama şükrediyorum bu sene o kadar yoğunum ki hiç kimse bana gelip "sevgilime ne alayım"diye sormadı.Şükür yani.İnsan yakın arkadaşlarına sorar tamam o kabul ama hiç tanımadığı birine sevgilime ne alayım der mi insan allasen.Ya da bırak hediye falan alma.Boşver.
  Her ne idiyse artık.Canım biraz sıkkın da bu ara iş yoğunluğundan yazayım istedim.Yoksa hayat bana hala güzel.Kendimi seviyorum bi kere.Aman da amaann ne kadar şekermişim,yemeyip yanımda yatılırmışş,çok tatlıymışım ooh miss :D