27 Aralık 2011 Salı

hediye sorunsalı

  2012 hayırlısıyla bi gelse de kurtulsak diyorum artık.Zira saçma sorulardan ve isteklerden gına geldi.Mağazacılık yapanlar bilir özel günler biz çalışanlar için dehşet eziyettir.İzin vermezler ve çalışma saatlerin artar.Müşteri her zaman haklıdır lafı sonuna kadar işler ve sizi çileden çıkartır.
   Her sene sonunda olduğu gibi bu sene de hediye alma işini son ana sıkıştırmaya çalışan müşterilerimize vermeye çalıştığımız hizmet her ne kadar onları memnun etmese de yapcak bişi yok.Bir kere insan denilen yaratık memnuniyetsiz olmak için elinden geleni ardına koymaz.Saatlerce gezer elini kolunu doldurur kasaya gelince kuyruk varsa beklerken oflanır puflanır sıra ona gelir bu kez para ödeme işine gelince onun arkasındaki onlarca insan oflamaya puflamaya başlar.Neden?Çünkü bavul misali çantasından bulupta çıkaramadığı cüzdan yüzünden ödeme aksar kasiyer bekler bekler beklerrr arkasında sırada olanlar bekler bekler bekleer.Onunla yetinmez bi de aldığı on bin tane şeyi paketletmek ister.İstemek hakkı eyvallah ama paket beğenmez,paketin üzerine yapıştırılcak çiçeğin rengini beğenmez falan.Madem beğenmiyosun git kırtasiyeden paket malzemesi al otur evde kendin yap,bizim şirket bu kadarını yapıyor napalım yani.Ha bide sırada araya kaynamaya çalışanlar da cabası.Neyine araya kaynıyosun millet sırasını yedirir mi?Bakar araya kaynayamaz gelir personele car car öter.Neymiş efendim raflarımız ne biçimmiş çocuğun kafasına oyun düşmüşmüş bizi dava edip şirketimizi kapattırcakmış falan yetiyosa gücün yap tabi ama yetiyosa yetmiyosa laf salatası yapma rica ediyorum.Biri gelir raf düzeninden şikayetçi olur falan.Neymiş o kitap grubunun orda ne işi varmış önceden başka yerdeymiş falan aynı yerdeydiler diyosun yok dio ordaydılar.Tabi tabi Allah'ın her günü sen gidiyosun o mağazaya zaten.Apayrı bi müşteri grubu var ki onlar daha da evlere şenlik.Hediye ne önerirsiniz grubu?Ne bileyim ben ?Hediye alacağın insanı tanımıyorum etmiyorum hoş zaten ben normal zamanda bana ne kitap önerirsin diye sorana da uyuz oluyorum.Ben o kadar şey anlatıyorum gidip istediği kitapla apalakasız kitap alıyor adam ya da kadın her ne haltsa.Madem ne alcağını biliyosun sorma ya da istediğin o değil onu istiyormuşsun gibi gösterme.Hepsinden öte bi de çalışanlarımız var ki evet efendim sepet efendimciler beni delirtiyorlar.Müşterinin karşısında sürekli bi 'efendim'le hitap etmeler falan.Efendim mi neee?Ne saçma bi tabir bi kere o benim niye efendim oluyo nedir yani.Bi ezilip büzülmek bi kırılıp geçmek karşılarında.Sen böyle yap tepene çıksınlar.Sen böyle yapınca kasaya geldiklerinde paket yapılmasını isterken bile elli çeşit havaya giriyor adam ya da hatun kişi.Etiketini söktünüz mü ? Başka paket yok muydu?Hediye alcağım kişi kırmızı rengini sevmez başka renkte paket süsü koyun,büyük/küçük poşet verin bilmem ne ?Sonra indir havasını indirebilirsen adamın ya da kadının.Delirmemek elde değil.En şeker müşteri ne alacağını bilen müşteri.Gelir alır parasını öder gider.Paket istiyorsa sana yaptırmaz paketleri ister gider evde paşa paşa kendisi yapar.Bazı firmalar paket servisi vermiyor.Kapısının önüne bi top paket kağıdı koyuyor dilersen sen yapıyorsun dilemezsen yapmıyorsun çalışanları çok ta bağlamıyor keşke bizim şirkette aynı sistemde çalışsa.Paket kağıdını alan başımızdan gitse de onun eziyetiyle uğraşmasak neyse ki son bir kaç gün kaldı onu da atlatırsak herşey düzene girecek diye umut ediyorum/ediyoruz.
   Yine de nice güzel sağlıklı yıllara...

25 Aralık 2011 Pazar

2011biterkene

        Malumunuz 2011 de bitiyor çok şükür.Elimizde ne var dersek 2011 yılına dair saçma sapan bi dünya şey sıralayabilirim.Gidenler gelenler gidemeyenler daha neleer neler.
       Hayatımın en boktan yıllarından biride buydu desem yalan söylemiş olmam heralde.Kendi kendime yaptığım saçmalıklar,aldığım kararlar bilmem neler beni baya bi çalkaladı.Hayır neyin kafasını yaşıyosun deseler ona da verebilecek bi cevabım yok.Kendi kendime saçmalamadım işte ne var?Haklı olmak ya da olmamak tartışılır.Bence haklıydım onca haksızım ötekince haklıyım berikince haksızım falan filan.Bu yıl nedense bi saçmalama moduna girdim hatta çizmeyi aştım kimilerini kırdım belki hala kırık olanlar var güvenmeyenler var artık ona bişi diyemicem.Sil baştan 2011 yaşatamam belki ama 2012 böyle olmayacak bunun garantisini veririm.Bana güvenmemelerini anlarım çünkü ben doğru bi insanken güvenilirliğimin dip noktasına geldim.Hala kendime inanamıyorum bunu nasıl yaptım anlamıyorum neyi kimden saklıyosun neden saklıyosun mantığı nedir ???Herşeyden önemlisi herşeyi herşeyi herşeyi ihmal edişim.Hayatın bitmesini isteyişim var ki evlere şenlik.Başlayamadığım bir evlilik koşuşturmacası da bunlardan biri zaten.Karşımdakinden ziyade sanırım ben kendimden emin değilim.Sanırım dedim o kadar emin değilim ki sen anla.Yoksa şundan çok eminim ki beni seviyor çok eminim ki evlensek gerçekten çok mutlu oluruz çok eminim  ki biz bi hayatı çok güzel paylaşırız evet bazı durumlar beni geriyor ama o da törpülenebilir bir durum.Her gece yatağıma yattığımda bizim için dua ediyorsam hislerim hala eskisi gibidir ya da her canı sıkıldığında onun üzülmesine üzülüyorsam ya da canım sıkıldığında aradığım ilk insansa ben hala onunla alakalı iyi düşünüyorumdur.Seviyorum işte ötesi yok bunun.Evet bazen bazı şeyler beni delirtebiliyor ama o da anlık dün bunu farkettim anlatırken.Vicdanım yanlış şeyler yapmayı kabullenmiyorsa sadece dilimde vardır bazı şeyler ve ben şu konuda kendimden çok eminim ki bana yapılmasını istemediğim şeyi ben başkasına asla yapmam.Gözümle görmediğim şeye de oldu başıma da bu geldi dememem gerekiyormuş bunu farkettim.Aslında hiç bir şey planladığım gibi gitmedi,kendi tarafıma yansımadan biter bu iş diye düşünürken ya da karşılıklı hiç bir şey olmadan biter herşey sıkılır yine vazgeçer diye beklerken (ki 8 ay bazı şeyleri saklamamda ki sebep te budur bi bakıma ) bu raddeye gelmesi gerçekten beni şaşırttı ve şu an elim kolum bağlı ne yapacağımı bilemez durumda öylece saçma salak bir noktada bekliyorum.Ne söylersem söyleyeyim ikna olmayacak bir ''ailem'' varken ne yapmak gerektiğini inan hiç bilmiyorum.Beni ikna et diyo ikna olmak istemezken seni nasıl ikna ederim onu da bilmiyorum ya hadi neyse.Ama şu var ki içimde tek bir ses var ki beni şu zamana kadar yanıltmadı eminim bundan sonra da yanıltmaycak diyor ki sen ne dersen de ne kadar zorlanırsanız zorlanın bu iş olacak :)İçimdeki sesle yola çıktığım her vakit elim boş dönmedim eminim ki bu kez de dönmeyeceğim her şey olmak için vaktini bekler buna inanırım bu işte de bir vakit var henüz gelmedi ama gelecek ve olacak bu iş bence.Ama kendimden emin olduğum vakit.
    Blog yazmak için sayfayı açtığımda gayet esprili şeyler yazmayı planlarken bu noktaya nasıl geldiğimi anlayan varsa beri gelsin :)Başka bi zamana inşallah.Hadi bakalım selametle...